Salı, Nisan 25, 2006


ŞAHANE FİKİR (Her Zevke Göre Tur Organizasyonu)

Belçika’lı turizm operatörü Wasteels, gezme-görme-öğrenme-paylaşma meraklılarını birer “tur tasarımcısı” olarak kullanmanın yolunu bulmuş durumda.

İnsanların giderek “çılgın kalabalıklardan” uzaklaşmaya ve “kendilerine özgü” yerlere gitmeye meyil ettiği bir gerçek. Bu trendin farkında olan Wasteels, amatör meraklıların kendi zevklerine göre tasarladıkları turları, şirketin müşterilerine satabilecekleri bir organizasyon oluşturmuş.

Segmentlerin gittikçe daha küçük dilimlere bölündüğü turizm pazarında her demografik grubun kendine has ihtiyaçları ve arzuları var. Kimi insan tatil köylerinde yan gelip yatmaktan hoşlanırken, kimisi de kayaların tepesinde aşırı adrenalin salgılamaya bayılıyor.

Turizm sektörü uzun zamandır bu farklı zevklere göre turlar düzenlemeyi zaten gerçekleştiriyordu.

Wasteels ise meseleyi bir adım daha ileriye götürerek amatörlerin kendi zevklerine uygun turlar tasarlamalarına ve bunu meraklılara satmalarına izin veriyor. Şu ana kadar teknolojik oyuncak meraklılarına, bekarlara, yaşlılara ve sanat-severlere özgü turlar tasarlanmış ve satılmış vaziyette.

Wasteels işin pazarlama, satış, bilet ve tüm diğer bürokratik sıkıntılarını hallediyor. Turun amatör tasarımcısı ise yapılan her satıştan belli miktarda bir komisyon alıyor.

Böylece kendi seyahat tutkusunu başkalarıyla paylaşmayı sevenlere gayet güzel para kazanma imkanı doğuyor. abii müşterilerine özel turlar satmak isteyen turizm acentalarına da yepyeni bir yaratıcı fikir kaynağı bulunmuş oluyor: Seyahat aşığı amatör turizmciler...

Soru: Sizin sektörünüzde de müşterilerinizin ve meraklı amatörlerin yaratıcılığından yararlanmanın bir yolu var mı?

ŞAHANE FİKİR (Sinemanınızı Nerede Alırdınız?)

Mobil kafeden sonra şimdi de mobil sinema...

Kaliforniya’da faaliyet gösteren MobMov, otomobilden sinema seyretme fikrini (drive-in movie) daha da ileri götürmüş... MobMov’un sisteminde sinemanın bizzat kendisi hareket ediyor. Böylece sinema her hafta başka bir lokasyona taşınıyor.

MobMov (Mobile Movie’nin kısaltılmışı) geçtiğimiz yıl 25 yaşındaki web tasarımcısı Bryan Kennedy tarafından “arkadaşlarıyla birlikte eğlenmek” amacıyla kurulmuş. Kısa sürede kulaktan kulağa yayılan fikir çok popüler hale gelmiş. Şimdilerde ise e-mail aracılığı ile sinemanın o hafta nereye gideceği önceden duyuruluyor.

Sinemanın kuruluş sistemi de bir hayli basit aslında. Aracın içine yerleştirilen bir DVD oynatıcısı ve projectör cihazı sayesinde film duvara yansıtılıyor. Ses paylaşımı ise basit bir düşük-güçlü FM transmitteri sayesinde doğrudan izleyici araçlarının radyolarına gönderiliyor.

Kennedy -en azından şimdilik- bu işi para için yapmıyor: izleyicilerden giriş ücreti alınmıyor, sadece masrafları karşılayacak bir bahşiş toplanıyor. Asıl amaç sosyalleşmek ve eğlenceli bir ortam yaratmak. Öte yandan bu veya benzeri fikirlerin para kazandıran iş modellerine dönüşmesi de gayet mümkün gözüküyor.

MobMov Manifesto meraklısına kendi mobil sinemasını nasıl kuracağı hakkında son derece detaylı bilgi aktarımını da bedavaya sunuyor.

Soru: İşinizi mobil haline getirmenin yaratıcı yöntemlerini hiç düşündünüz mü?

Pazartesi, Nisan 17, 2006


KASLARIMIZI GÜÇLENDİRELİM (İnnovasyonu Olmayana Kar Yok)

Seminerlerimde en çok üstünde durduğum konulardan birisi bir şirketin karlılık performansı ile innovasyon becerisi arasındaki ilişki.

İddiam, bugünün aşırı rekabetçi dünyasında sürekli olarak innovasyonlar yapabilme becerisinin kar peşinde koşan şirketlerin üzerinde en çok yoğunlaşması gerektiği alan olduğu yönünde...

Bu hafta BusinessWeek dergisinde çıkan “Yaratıcılığın Karşılığını Almak” adlı makale tezimi tam anlamıyla destekler nitelikte.

Boston Consulting Group tarafından dergi için yapılan bir çalışmaya göre Dünya’nın en yenilikçi 25 şirketi 1995’den bu yana yıllık ortalama da %3.4 net kar marjı artışı gerçekleştirdi. S&P Global 1200 şirketlerinin aynı dönemdeki ortalama yıllık net kar artışı ise sadece %0.4 seviyelerinde.

Hisse senedi getirisi açısından da durum pek farklı değil. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca Dünya’nın en yenilikçi 25 şirketinin yıllık ortalama %14.3’lük hisse senedi getirisi S&P Global 1200 ortalamasının tam 3 puan üzerinde.

Target, Starbucks, Procter&Gamble ve Microsoft innovasyonlar sayesinde kar marjlarını yükselttikleri ve hisse senedi piyasaları tarafından ödüllendirildikleri için özellikle öne çıkan isimler. Diğer yüksek innovasyon becerisine sahip firmalarında performansları son derece yüksek.

Soru: İnnovasyon becerilerinizi arttırmadan karlılığınızı arttırmanın mucizevi bir yöntemini biliyor musunuz?

Çarşamba, Nisan 12, 2006


ŞAHANE FİKİR (Koltuğumdan Sıkıldım Diyenlere Bir Çözüm Daha)

Daha önce IKEA koltuklarına özel döşemelerle modayı salonunuzun içine getiren İsveç’li Bernz firmasından bahsetmiştim.

Koltuklarınızla ilgili bugün anlatacağım innovatif fikir ise daha radikal bir çözüm öneriyor ve İngiltere’den geliyor: Sıkıldığınız koltukları topyekün değiştirmeye ne dersiniz???

Stop Gap Sofas adlı firma verdiği haftalık koltuk kiralama servisi ile, özellikle de yeni taşınanlara yardımcı olmayı hedefliyor.

Yeni bir evin dekorasyonu hem fazlasıyla zaman alan, hem de pek çok soruna gebe bir süreç: Evinize en uygun koltuğu seçmek genellikle zor bir karardır, üstelik siparişinizi verdikten sonra en az bir kaç hafta beklemeniz gerekir. Stop Gap Sofa işte tam bu durumda devreye girip 24 saat içinde size bir koltuk teslim ederek hayatınızı kolaylaştırıyor.

En az üç haftalık anlaşmalarla çalışan Stop Gap Sofas’ın işleri hiç de fena değil. Operasyonun ilk beş ayında 200 koltuk kiralanmış. Müşterilerin arasında sadece yeni ev döşeyenler değil, aynı zamanda geçici dekorasyon ihtiyacı olan film stüdyoları ve reklamcılar da girmiş. Şirket şimdi de İngiltere geneline yayılmanın planlarını yapıyor.

Soru: Etrafınızda bu tür yaratıcı “kiralama” fırsatları görüyor musunuz?

Salı, Nisan 11, 2006


ŞAHANE FİKİR (Mobil Satış, Ama Bir Tarzınız Olsun)

Modifiye edilmiş minibüslerde ve tır dorselerinde köfte, kokoreç veya dürüm satmak memleketimizde yıllardır uygulanan bir perakendecilik anlayışı. Hijyenik altyapıları bir hayli tartışılır olsa da bu tür satış noktalarının hiç de fena iş yapmadığı bir gerçek.

Hollanda’lı MobiCcino adlı firma ise mobil perakende noktası konseptini bir adım daha ileriye taşıyarak Piaggio marka üç tekerlekli motorsikletleri çok şık birer kafeye çevirmiş. Kees van der Westen marka bir hayli havalı kahve makinaları ile donatılan bu sevimli araçlar, insanlara son derece keyifli bir açık hava kafe deneyimi yaşatacak şekilde tasarlanmış.

Sunulan kahvenin kalitesi en üst seviyede. Araç bir arzu objesi olacak kadar şirin ve şık. MobiCcino bu araçlarla özellikle konserlerde, kumsallarda ve kalabalığın olduğu her yerde kahve satmayı düşünüyor. Üstelik planları da bir hayli hırslı: Önümüzdeki 5 yılda 1.000 mobile kafeye ulaşmak.

İnnovasyon Sorusu: Siz de perakande noktalarınızı şık ve keyifli mobil mekanlara dönüştirebilir misiniz?